Sakarya Üniversitesi Turgut Özal Kongre Merkezi’nde “öğrenim ve öğretim felsefesi” konulu konferans gerçekleştirildi.
Program, Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay’ın özgeçmişinin okunması ile başladı. “Öğrenim ve öğretim felsefesi” üzerine konuşan Prof. Dr. Günay konuşmasına Sakarya Üniversitesi’nin kuruluşunda 15 yıl boyunca bulunduğunu ve bu etkinliğe katıldığı için heyecan duyduğunu dile getirerek başladı. Günay, “Öğrencilik ve hocalık hayatında iki meseleyi çözemedim; birisi derse odaklanmak konusu ikincisi kopya çekmeyi meşru görmek. Ben öğrencilere öğrenme aşkını nasıl işleyebilirim nasıl bir tutku yerleştirebilirim diye düşünerek geldiğim nokta burasıdır” dedi. Öğrenim ve öğretim kavramlarını farklarını açıklayarak insanları, öğrencileri nasıl bir öğrenim ve eğitim verilmesi gerektiğinden bahsetti. Günay, “Asıl eğitimin el becerileri olduğunu yani zanaat, mesleki uygulamadır” diyerek el becerisini, öğrenimi ve hafızanın önemine vurgu yaptı. Bu dünyada hepimizin öğrenci olduğuna özellikle belirten Günay, öğrenmenin ve öğretmenin temeli öğrenmedir diye ekledi.
Eğitimin dayandığı eğitim felsefesini ortaya koymak için önceliğimizin genel çerçeveyi belirlemek olduğunu dile getiren Günay, “Her medeniyetin bir milleti, her milletin bir kültürü, her kültürün bir felsefesi ve her felsefenin içinde bir eğitim felsefesi vardır. Eğitim felsefesi, ancak içinde bulunduğu medeniyetin, toplumun ve kültürün düşünürleri, filozofları tarafından tasarlanabilir. Ismarlama elbise olur ancak ısmarlama eğitim felsefesi olmaz” şeklinde konuştu.
Eğitim ve öğrenimin odakta olduğu bir süreç olduğundan bahseden Günay, bilmenin ve öğrenmenin temelinin insanın kendinde olduğu bilgisinin, öğrenmenin temeli olduğunu vurguladı. Öğrenmenin, öğrenenin merkezde olduğu bir sistem olmasından sıklıkla bahsetti. Öğrenim ve öğretim için kültürü kovalamamız gerektiğini ve kültür olmadan yaşayamayacağımızı vurguladı.