Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meral Yurtsever, depremde sağlıklı içme suyu temini için yapılabilecekler üzerine çözüm önerilerini sundu.
Ülkemizin deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğuna ve ülkemizde yalnızca 14 ilin deprem açısından güvenli grupta değerlendirildiğine dikkat çeken Doç. Dr. Meral Yurtsever, yaşanabilecek şiddetli bir deprem sonrasında kendilerini can havliyle dışarı atabilen insanların dışarıda kısa sürede barınma, yeme-içme gibi doğabilecek ihtiyaçlara ne kadar acil çözüm getirilirse oluşabilecek çeşitli sağlık ve hijyen sorunları da o ölçüde azaltılmış olacağını vurguladı.
Temiz ve güvenli suya ulaşmak için bireysel olarak pek fazla bir şey yapamayacak durumdaki depremzedelerin su ihtiyacını karşılamanın, ilgili yönetimlerin görevi haline geldiğini belirten Doç. Dr. Yurtsever, su iletim hatları hasar almış bölgelerde deprem sonrası içme suyu temininde etkili ve önerilebilir çözümler sundu.
Su tankeri veya arasözlerle civar bölgelerden deprem bölgesine temiz içme suyu transferi yapılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Yurtsever, deprem bölgesine yakın şehirlerden bu araçların gönderilmesi acil durumlarda birkaç saatte sağlanabilecek iyi bir çözüm gibi düşünülse de tanker boşaldığında tekrar doldurmak için gidiş ve dönüşün gerekli olduğunu belirtti. Tak-çalıştır sistemiyle tasarlanan mobil içme suyu arıtma sistemleri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Yurtsever, Suyun kimyasal yapısını bozmadan sağlıklı içme suyu sağlayacak ve aylarca sorunsuz kullanılabilecek olan taşınabilir su arıtma sistemlerinin yerel yönetimler aracılığıyla basitçe devreye sokulabileceğini, ancak bu sistemlerin deprem esnasında hemen devreye alınabilmesi için öncesinde belli kapasiteye göre tasarlanmış olması gerektiğini vurguladı.
Kırık ve patlaklarda oluşan içme suyu altyapısının onarılmasının öneminden bahseden Doç. Dr. Yurtsever, bölgede bulunan su kaynaklarından suların alınarak bir filtreden geçirilerek süzülmesi veya bekletilerek partiküllerin çökeltilmesinin etkili ya da güvenli bir metot olmadığını aktardı. Bunun nedenini ise afet sonrasında su kaynaklarına çeşitli endüstriyel kirlilik, kanalizasyon ve sokak süprüntülerini içeren yağış sularının sızabileceği olarak ifade etti.
Doç. Dr. Yurtsever son olarak, afet anında suların basit kaynatma, UV, dezenfeksiyon ve filtrasyon yoluyla temizlenmeye çalışılması, suda bulunması muhtemel kimyasal maddeleri, ağır metalleri veya mikropları tamamıyla ortadan kaldırmayacağı için pek fazla kullanılmasının tavsiye edilmediğini aktardı.