Kaspersky uzmanları, META bölgesinin artan siber suç faaliyetleri için hedefte olmaya devam edeceğini öngörüyor.
Kaspersky açıklamasına göre, şirket, siber tehditlere karşı ‘doğuştan’ koruma sağlayan siber bağışıklığa sahip bilgi teknolojileri ürünleri oluşturma metodolojisini geliştirmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Siber bağışıklığa sahip bilgi teknolojileri sistemleri; siber bağışıklığın yeni norm olduğu, daha güvenli ve daha dirençli bir dijital dünyaya daha da yakınlaştırıyor. Bu nedenle Kaspersky, siber bağışıklık yaklaşımına dayalı stratejik teknolojik ortaklıklar kurmaya devam edeceğini belirtiyor.
Kaspersky Security Network verilerine göre, geçen yılın ocak-eylül döneminde META bölgesindeki her 3 kullanıcıdan biri çevrim içi ve çevrim dışı tehditlerden etkilendi. Kaspersky, 2022’de META bölgesindeki çeşitli eyaletleri hedef alan kalıcı ve karmaşık saldırıların sayısında da bir artış olduğunu kaydetti.
Kaspersky araştırmacıları, bir sonraki etkili siber salgının 2023 yılında meydana gelme olasılığının yüksek olduğunu öngörüyor. Dünyadaki en gelişmiş tehdit aktörlerinin bile muhtemelen en az bir yazılım açığına sahip olmaları ve mevcut küresel gerilimlerin de böyle bir saldırı olasılığını büyük ölçüde artırmasına neden oluyor. Kaspersky, bu saldırı dalgasının ardından devlet kurumlarını ve kilit endüstrileri etkileyen yıkıcı saldırıların ortaya çıkmasını bekliyor.
– ‘İnternete bağlı cihazların sayısı arttıkça siber suçluların bunlara ilgisinin de katlanarak artıyor
Açıklamada görüşlerine yer verilen KasperskyOS İş Birimi Başkanı Andrey Suvorov, internete bağlı cihazların sayısı arttıkça siber suçluların bunlara ilgisinin de katlanarak artmaya devam ettiğini belirtti.
Uzmanların bu yıl 900’den fazla APT (Gelişmiş Kalıcı Tehdit) grubu ve saldırı dalgasını takip ederken tanık olduğu aktivite yoğunluğu göz önüne alındığında, 2023 yılının siber güvenlik açısından daha zorlu geçeceğini vurgulayan Suvorov, şunları kaydetti:
‘Siber tehditler, örneğin endüstriyel tesislere, enerji tesislerine, otomobillere veya akıllı şehir sistemlerine fiziksel zararlar verebilir. Bu nedenle etkili koruma sağlamak için Siber Bağışıklık kavramına güçlü bir şekilde inanıyoruz. Fidye yazılımlarının Afrika genelinde sürekli bir tehdit yaratması nedeniyle, Siber Bağışıklık çözümlerini kullanabilmek ve mevcut savunmaları sağlamlaştırabilmek işimizi önemli ölçüde kolaylaştırabilir. Tabii ki, bu siber tehdit manzarasının sadece görünen kısmı. Kaspersky, aylarca hatta yıllarca tespit edilmeden kalabilen Gelişmiş Kalıcı Tehditlerin (APT’ler) kıta genelinde sorun yarattığını keşfetti. Fidye yazılımı acil bir tehdit oluştursa da APT’ler siber suçlular için genellikle en etkili sonuçları veren uzun vadeli tehditlerdir. Siber bağışıklık da 2023’te bunları ve diğer öngörülen tehditleri hafifletmeye yardımcı olabilir.’
Geçen yıl çok sayıda siber güvenlik konulu olaya tanık olduklarını aktaran Suvorov, ‘Siber tehditler gelişmeye devam ettikçe ve siber suçlular daha karmaşık hale geldikçe, hata payı olmayan bir siber güvenlik yaklaşımına geçiş yapmamız gerekiyor. Siber bağışıklığın amacı budur, ‘doğuştan bağışık’ BT sistemleri geliştirmek. 2023 ve sonrası için odak noktamız, Kaspersky Cyber Immunity’nin yeni norm olduğu, daha güvenli ve daha dayanıklı bir dijital dünya inşa etmek.’ ifadelerini kullandı.
Suvorov, KasperskyOS ile beraber heyecan verici bir yolculuğun içinde olduklarını belirterek, ‘Bu herhangi bir işletim sistemi değil, güvenliğin temel, doğuştan gelen bir özellik olduğu, güvenli bir işletim sistemi. Geliştirilmesi büyük miktarda araştırma/geliştirme ve programlama gerektirdiyse de neticede hedefimize ulaştık ve sistemi mevcut çözümleri kullanarak siber bağışık bilgi teknolojileri sistemlerini mümkün kılma hedefini gerçekleştirebilmek adına kompakt ve verimli hale getirdik.’ değerlendirmesinde bulundu.