Bir yılı aşkın süredir devam eden pandemi sürecinde, okul ve ofislerden başlayarak her şey eve sığdı. Evden çalışmaya başlayanların, ofis mobilya ve araçlarına olan ihtiyaçları artarken, kullanılmayan ofis mobilyaları ofislerden evlere nakledilmeye başlandı. Pandemi ofis mobilyası üretimini dünya genelinde %17 azaltırken, boşalan ofisler, eşya taşımacılığına yönelik talebi artırdı.
Koronavirüs salgını kimi sektörleri olumsuz etkilerken kimileri için yeni iş fırsatları doğuruyor. Bu tablodaki en büyük pay sahiplerinden birinin uzaktan çalışma olduğu görülüyor. Global araştırmalar dünya genelinde şirketlerin %16’sının tamamıyla uzaktan çalışma modeline geçtiğini gösterirken, bu durumdan olumsuz etkilenen sektörler arasında ofis mobilyası dikkat çekiyor. CSIL tarafından yayınlanan bir rapora göre dünya mobilya üretiminin yaklaşık %10’unu temsil eden ofis mobilyası üretimi, pandemi nedeniyle 2020 yılında %17 azaldı. Terk edilen ofislerdeki kullanılmayan mobilyaları satma ve çalışanlarının evlerine gönderme yoluna giden şirketler ise nakliye sektöründe eşya taşımacılığını hareketlendirdi.
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan yerli online nakliye platformu Octovan kurucu ortağı Erhan Güneş, “Pandemi sürecinde uzaktan çalışmaya başlayan ve bu çalışma modelini kalıcı hale getirerek ofislerini kapatan şirketlerin etkisiyle pek çok ev, aynı zamanda birer ofise dönüştü. Ofis sandalyeleri, evrak çekmeceleri, masaüstü bilgisayarla çalışanların ofis masaları gibi konforlu çalışma alanı sağlayan mobilyalar ise çoğunlukla şirket çalışanlarınca değerlendirilmek üzere evlere gönderildi veya satılarak yeni sahiplerine ulaştırıldı. Bu eğilim, nakliye sektöründe eşya taşımacılığına olan talebi de artırdı” dedi.
Ofislerin taşınması güvenilir nakliyeci ihtiyacını da artırdı
Yalnızca ofis mobilyalarının değil ofislerde kullanılan yazıcı, masaüstü bilgisayar, fotokopi makinesi gibi hassas cihazların taşınmasına yönelik taleplerde de ciddi bir artış meydana geldiğini kaydeden Erhan Güneş, “Ofislerin taşınması, güvenilir nakliyeci ihtiyacını da artırdı. Octovan olarak bizler de taşınmak isteyenlerle güvenilir taşıyıcıları, uzun arama ve pazarlıklara gerek kalmadan tek tıkla bir araya getiren platformumuzla bu ihtiyaca yanıt verdik, vermeye de devam ediyoruz. Nakliye ekiplerinin gerekli evrak ve referanslarını yüz yüze görüşerek kontrol ediyor, özel eğitimler veriyoruz. Kullanıcı puanlama sistemiyle en iyi ekipleri belirliyor, talepleri yüksek puanlı ve referanslı ekiplere yönlendiriyoruz. Taşınmatik adını verdiğimiz hesaplama aracıyla kullanıcıların ortalama taşınma giderini öğrenerek herhangi bir sürprizle karşılaşmasının önüne geçiyoruz. Kredi kartıyla ödeme olanağı sunuyor, taşınma esnasında oluşabilecek zararların sorumluluğunu da biz üstleniyoruz” diye konuştu.
“Karbon emisyonunu azaltmak için eşya taşımacılığında paylaşımlı araçlar kullanıyoruz”
Erhan Güneş, eşya taşımacılığında artan talebi karşılarken dünyanın sorunlarını da görmezden gelmediklerini belirterek sundukları paylaşımlı araç seçeneğine değindi: “İklim krizinin baş sorumlularından biri olan karbon salımında petrol, mazot ve gaz gibi yakıtların kulanıldığı taşımacılık sektörü de büyük bir paya sahip. Nitekim araştırmalar da karbon emisyonlarının %40’ının trafikteki araçlardan kaynaklandığını gösteriyor. Octovan olarak, taşımacılık sektörünün doğaya karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğine inanıyoruz ve karbon emisyonunu azaltmak için eşya taşımacılığında paylaşımlı araçlar kullanıyoruz. Nakliye süreçlerinde sunduğumuz paylaşımlı araç seçenekleriyle, tek seferde 5 eşyanın taşınabilmesini ve eşyaların 7 gün içinde teslim edilmesini sağlıyoruz. Böylece sürdürülebilir dünya adına üzerimize düşeni yapmayı ve çağın ihtiyaçlarına uygun paylaşımlı ekonomi gibi modellerle sektöre örnek olmayı amaçlıyoruz.”