Çalışanlarının %64’ü kadın olan ve başlattığı Women@CALIGO projesiyle cinsiyet eşitliğinin tesisi konusunda başarılı uygulamalara imza atan Caligo Teknoloji, Türkiye’de Veri Yönetimi, Veri Analitiği ve İş Zekası alanında faaliyet gösteren şirketler arasında BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri (Women’s Empowerment Principles – WEPs) Platformu’nun ilk imzacısı oldu.
Cinsiyet eşitsizliğinin ülkemizde en yoğun görüldüğü sektörlerin başında bilgi teknolojileri (BT) geliyor. Teknolojide Kadın Derneği wtech’in verilerine göre, Türkiye’de BT alanında kadın işgücü oranı %9,9 gibi oldukça küçük bir paya sahip. Bu olumsuz tablo karşısında, veri yönetimi ve analitiği alanlarında faaliyet gösteren yerli teknoloji şirketi CALIGO, cinsiyet eşitliği taahhütlerini somut hedef ve uygulamalarla hayata geçirmek amacıyla Women@CALIGO adında bir program başlattı. Kadınların iş ve özel hayatlarındaki sorumluluklarını dengeleyen uygulamaların yer aldığı program kapsamında şirket, geçtiğimiz günlerde önemli bir adım daha attı. BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN WOMEN) ve BM Küresel İlkeler Sözleşmesi (UN Global Compact) ortaklığıyla oluşturulan Kadının Güçlenmesi Prensipleri (Women’s Empowerment Principles – WEPs) Platformu’na katılan CALIGO, faaliyet gösterdiği veri yönetimi, veri analitiği ve iş zekası alanındaki ilk imzacı oldu.
Sektöre örnek olmayı amaçlıyor
Konuya ilişkin açıklamada bulunan CALIGO Yönetici Ortağı Muharrem İşeri, “Geçtiğimiz yıl iş görüşmesine davet ettiğimiz adayların %52’si, işe alınanların ise %63’ü kadın. Aynı dönemde terfi alan çalışanlarımızın da %68’i kadın. Bunlar, şirket içindeki tüm süreçlerde kadın-erkek dengesini doğru yönetip yönetmediğimizden emin olmak adına sürekli takip ettiğimiz oldukça kıymetli göstergeler. Hepsinin ardında, sektöre örnek olmasını umduğumuz kararlı çabalarımız var. Bu amaçtan yola çıkarak, şirketimizde dile getirdiğimiz bu taahhütlerimizle sektörümüze örnek olmak üzere Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altındaki Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ne (WEPs) imzacı olduk” dedi.
Çocukların sorumluluğu yalnızca kadınlara ait değil
Çalışanlarının neredeyse üçte ikisi kadın olan şirket, Women@CALIGO programı kapsamında ise eşit değerde işe eşit ücret politikasıyla ücrete dayalı cinsiyet ayrımcılığı yapmadığını, cinsiyete göre ayrıştırılmış verilerini her kırılımda takip ettiğini ve eşitliği tesis etmeye yönelik veriye dayalı aksiyonlar aldığını bildiriyor. Çocuk bakımını kadınların değil, ebeveynlerin sorumluluğu olarak gören CALIGO, çalışanlarının iş-yaşam dengesini sağlamak üzere ebeveynlere çocuklarının okulun ilk günü ve karne günlerinde ekstra izin hakkı veriyor. Kadın çalışanları için doğum izni ve sonrasında kariyerlerinde kesinti yaşamayacakları uygulamaları hayata geçiriyor.
CALIGO Yönetici Ortağı Umut İşcan da Women@CALIGO’nun çıkış noktasını şöyle aktarıyor: “Araştırmalar İngilizce’de ‘unpaid work’ denen, ev işleri için harcanan karşılıksız emeğin çok büyük bir kısmının (%76,2) kadınlar tarafından üstlenildiğini gösteriyor. Yani kadınlar, iş hayatında taşıdıkları sorumluluklara ek olarak, ev işlerine erkeklerden üç kat fazla zaman ayırıyorlar.”
“Erkek egemen bir sektör olan BT’de dengeli bir tablo yakalayabiliriz”
Umut İşcan, gerek uyguladıkları programla gerekse imzacısı oldukları Kadının Güçlenmesi Prensipleri’yle daha fazla kadının daha uzun süre kariyer yapmasını desteklediklerine de dikkat çekiyor: “Hamile olan ve doğum iznine çıkan hiçbir kadın çalışanın ücreti kesintiye uğramıyor, aksine normal zamanda alması gereken ücret artışı ve terfiler devam ediyor. Böylece potansiyellerinin önündeki tüm bariyerler kalkıyor ve kariyer yolları hiçbir zaman kapanmıyor. İnanıyoruz ki bu adımları atmaya devam ettikçe, erkek egemen bir sektör olan BT’de dengeli bir tablo yakalayabiliriz.”