15 Temmuz Darbe Girişiminde Şehit Olan Polislerin Kişisel Eşyaları Polis Müzesi’nde Sergileniyor15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan polislerin kişisel eşyaları, Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Sosyal Hizmetler ve Sağlık Daire Başkanlığı bünyesinde oluşturulan Polis Müzesi’nde sergileniyor.
Müze, Türk Polis Teşkilatının tarihini, kültürünü, gelişimini ve değişimini yeni nesillere aktarmak amacıyla 9 Nisan 2021’de açıldı. Altı bölümden oluşan müze, zengin içerikleriyle ziyaretçilere anlamlı bir deneyim sunuyor.
Müzenin A, B ve C sergi alanlarında; polis kıyafetleri, teşkilatın tarihi kronolojisi, Osmanlı dönemine ait polis teşkilatının yapılanması, Osmanlı karakol maketleri, silahlar ve tarihi araçlar sergileniyor. Müzenin D bölümünde kriminal ve bomba imha canlandırma alanları bulunurken, polis köpeklerinin tanıtımı da yapılıyor. F bölümünde ise geçmişten günümüze kullanılan zırhlı araçlar sergileniyor.
Müzenin E bölümünde, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan polislerin kişisel eşyaları sergileniyor. Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı’na düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan 2. sınıf Emniyet Müdürleri Zafer Koyuncu, Önder Güzel, polis memuru Yakup Sürücü, özel harekat polisleri Murat Ellik ve Murat Alkan’ın tespihleri, boyunluk ve üniformaları özenle korunuyor.
Darbe girişiminde TRT önünde bacağından vurularak gazi olan Sosyal Hizmetler ve Sağlık Daire Başkanı Asım Bulat, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü öncesi müzede 15 Temmuz şehitleri için özel bir alan oluşturduklarını belirtti. Bulat, “Müzemizin en önemli yerleri arasında 15 Temmuz’la ilgili sergilediğimiz eserlerin bulunduğu bölüm de yer alıyor. Beraber görev yaptığımız, aynı okulda okuduğumuz arkadaşlarımızın hatıraları burada mevcut. 3 arkadaşımıza ait tespih, bir arkadaşımızın boyunluğu, diğerinin de üniforması var. Anılarını burada yaşatıyoruz” dedi.
“TRT’ye İlk Giden Polistim”
Asım Bulat, darbe girişiminde yaşadıklarını anlatarak, o dönem Özel Güvenlik Daire Başkanlığında Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığını belirtti. “Eve gitmek üzereydim, çıkarken telefon geldi, darbe olduğunu, TRT’nin ele geçirildiği söylendi. Ben tek başıma TRT’ye gittim. Gittiğimde orada pek kimse yoktu. İlk giden polis bendim. Yanlış hatırlamıyorsam bana 4 veya 5 otobüs dolusu askerin geldiğini söylediler. Önce içeriye girmeye çalıştım, ateş ettiler. Üzerime projeksiyonu yansıtarak ‘Gidin buradan, uzaklaşın’ diyerek sürekli talimat verdiler. Daha sonra İstihbarat Başkanlığından personeller geldi. Saat 23.00 civarında özel harekatın özel havacılık bölümünde büyük bir patlama oldu. Orada 6 arkadaşımız şehit oldu. Özel harekatta ikinci bir patlama daha oldu. Orada da birçok arkadaşımız şehit oldu” diye konuştu.
TRT’deki ormanın içine girdiklerini anlatan Bulat, “Orada helikopter bizi taradı, yaklaşık 15-20 metre ilerimizden kurşun geçti. Baktık olacak gibi değil, tekrar TRT’nin ön kapısına geldim. Bu arada baya vatandaş gelmişti. Biz onlarla birlikte orada asker kılığındaki bazı cuntacıları ikna etmeye çalıştık. ‘Bu yapmış olduğunuz eylem hukuka aykırı. Eğer bu eylemi devam ettirirseniz darbe yapmaktan dolayı cezalandırılırsınız’ şeklinde ikazlarda bulunduk. İçeriye girmeye çalışırken vatandaşları ve bizleri korkutmak için sürekli havaya ve yere ateş ediyorlardı. Sol bacağımın arka tarafında bir sıcaklık hissettim, vurulmuşum. Vatandaşlar beni aldı, hastaneye götürdü” dedi.
Zafer Koyuncu’nun Anısı
Hastanede tedavi olduktan sonra tekrar emniyete gittiğini anlatan Bulat, “Rahmetli Zafer Koyuncu’nun eşi, sürekli eşini arıyor, ulaşamıyor. Zafer’in şehit olduğunu biliyorsunuz; ama eşine bunu anlatamıyorsunuz. Rahmetli o gün şehit oldu, biz eşine bunu söyleyemedik. Allah bir daha devletimize, milletimize böyle bir olay yaşatmasın. Zafer rahmetli olduktan sonra müzemiz için eşinden bir hatıra talep ettik. O da bize rahmetlinin tespihini verdi, onu burada sergiliyoruz. Müzemizi gezmek için herhangi bir ücret talep etmiyoruz. Aynı zamanda isteyenler sanal olarak da polismuzesi.com adresinden gezebiliyor” ifadelerini kullandı.